Blog

3 Yaş Sendromu

3 yaş, çocuklarımızın artık bebeklik evresini geride bıraktığı ve “erken çocukluk” dönemine giriş yaptığı bir evredir. Aslında 24 aylıktan itibaren görmeye başladığımız “bağımsızlaşma” davranışları ve bunun getirisi olan krizler, 3 yaş itibari ile tepe noktasına ulaşmaktadır. Bu nedenle aslında ebeveynlerimiz, çocukları 3 yaşında geldiğinde bir nevi ergenlik döneminin provasını yaşamış olurlar.

Bu dönemde çocuklarımız dil ve beden olgunluklarının artması ile birlikte aslında bir birey olduklarını fark ederler. Bu da onlarda bağımsızlaşma isteği oluşturur. Çocuklarda ebeveynlerin elini tutmadan kendi başına yürümeyi isteme, normalde yaptığı rutinleri reddetme, yemek seçme gibi birçok durum görülmeye başlar. Kendi kararlarını kendi vermek isteyen çocuklar, ebeveyn müdahalesi ile birlikte normalde gösterdiklerinden çok daha yoğun tepki gösterebilirler. Bu kararlardan çocukların aslında en çok direttikleri ise kıyafet seçimi olmaktadır. Çocuklar kendi kıyafetlerini kendileri seçme isteğini çok fazla gösterirler. Kış ayında kısa kollu giyme isteği, iki ayağa farklı çorap giyme isteği gibi davranışlar görülebilir. Bu davranışlara hayır dendiği noktada ise ani öfke nöbetleri gelişebilir. Bu dönemin en önemli özelliği inatlaşmaktır.

Çocuklar kendi istediği davranışı yapana kadar inatlaşabilirler. Bu dönemde en çok kullanılan kelime ise genelde “Hayır” olur. Çocuklarımızın bu davranışlarının temelinde aslında onların bağımsızlaşma isteği yatar. Bağımsızlaşma çabasına ket vurulduğunda ise öfke nöbetleri ortaya çıkarabilir.

Peki sizler ebeveyn olarak nasıl davranmalı ve ne yapmalısınız?

Bu süreç çocukların gelişiminin doğal bir parçasıdır. Bu sürecin getirisi olan krizler ve duygusal dalgalanmalar da bu sebepten ötürü süreç boyu devam edecektir. Sizler ebeveyn olarak bu sürecin sağlıklı bir şekilde atlatılmasına yardımcı olabilirsiniz.

  • Çocuklarınızın bağımsızlaşma çabasını, onlar kendilerine zarar vermediği sürece, destekleyebilirsiniz. Örneğin çocuğunuz kendi kıyafetlerini seçmek istiyorsa -bunlar inanılmaz bir uyumsuzluk içerisinde olsa bile- bırakın seçsin. Ancak çocuğunuz dışarıda kar yağıyorken yazlık bir elbise giymek istiyorsa buna sebebini açıklayarak “hayır” demeniz gerekiyor. Bu durumda çocuğunuzun tepkisi ne olursa olsun sizin “hayır” yanıtını “evet”e çevirmemelisiniz. Çocuğunuz bu noktada sizin sınırlarınızı test edecektir. Zaten bu dönemde çocuk bol bol sınırlarınızı test eder. Siz ne kadar tutarlı olursanız, çocuk da sınırları o kadar iyi öğrenecektir.
  • Bu dönemde bağımsızlaşan çocuk kararları kendisi vermek ister. Bu konuda ona seçenekler sunarak kararı kendisinin vermesine yardımcı olabilirsiniz. Örneğin hiç sebze yemeyen bir çocuğa, “ıspanak mı yemek istersin yoksa brokoli mi?” şeklinde seçenekler sunarak iki alternatiften birinin kendi seçimi olmasını sağlayabilirsiniz.

Çocuğunuz bu dönemde kendini kanıtlama çabası içinde olacaktır. Eğer basit ev işlerinde -örneğin çamaşır katlama, bulaşık makinesini boşaltma- ondan yardım isterseniz yapabildiğini görerek kendini kanıtlamış olacak ve kendine güven geliştirecektir.

Bu dönem her ne kadar zor bir dönem olsa da çocuğun özgüvenini geliştiren bir dönemdir. Bol bol sabır ve soğukkanlılık ile çocuğunuzu olabildiğince destekleyerek onun özgüveninin gelişmesine yardımcı olabilirsiniz.

Comments are closed